the punishment imposed on a person convicted of a crime

listen to the pronunciation of the punishment imposed on a person convicted of a crime
الإنجليزية - التركية

تعريف the punishment imposed on a person convicted of a crime في الإنجليزية التركية القاموس.

sentence
{i} cümle

Şimdilik Tatoeba'da Moğolca altı cümle var. - There are six sentences in Mongolian in Tatoeba as of now.

Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var. - I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.

sentence
{i} hüküm

Tom o hapishanede ömür boyu hapse mahkum tek hükümlü olduğunu öğrendi. - Tom learnt that he was the only convict sentenced to life imprisonment in that prison.

Zorunlu asgari hüküm on yıldır. - The mandatory minimum sentence is 10 years.

sentence
{i} mahkeme kararı

Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü. - Malcom killed Tom because he was tired of seeing his name in lots of sentences.

Hakim mahkeme kararını okumaya başladı. - The judge started to read the sentence.

sentence
{f} hüküm vermek
sentence
mahkum et

Hakim Tom'u üç yıl hapse mahkûm etti. - The judge sentenced Tom to three years in prison.

O, Brown'ı asılmaya mahkûm etti. - He sentenced Brown to be hanged.

sentence
(Havacılık) cezalandırmak
sentence
mahkümiyet
sentence
yargı

Yargı ve hüküm farklı şeylerdir. - A verdict and a sentence are different things.

sentence
tümce

Bu tümcede bir yazım hatası var. - This sentence has a typo.

sentence
{i} söz

Tom bu sözü gerçekten seviyor. - Tom really likes this sentence.

O, tümüyle cümlelerle ilgilidir. Sözcüklerle değil. - It's all about sentences. Not words.

sentence
(isim) cümle, tümce, söz, karar, özdeyiş, vecize, mahkeme kararı, hüküm, yargı
sentence
complex sentence girişik cümle
sentence
(Askeri) HÜKÜM: Bir askeri şahıs hakkında askeri mahkeme tarafından verilen karar
sentence
hüküm/cümle
sentence
tümce,v.hüküm ver: n.tümce
sentence
simple sentence yalın cümle
sentence
{f} mahkum etmek
sentence
{i} özdeyiş
sentence
compound sentence bileşik cümle
الإنجليزية - الإنجليزية
sentence

The judge declared a sentence of death by hanging for the infamous cattle rustler.

the punishment imposed on a person convicted of a crime

    الواصلة

    the pun·ish·ment im·posed on a per·son convicted of a crime

    التركية النطق

    dhi pʌnîşmınt împōzd ôn ı pırsın kınvîktıd ıv ı kraym

    النطق

    /ᴛʜē ˈpənəsʜmənt əmˈpōzd ˈôn ə ˈpərsən kənˈvəktəd əv ə ˈkrīm/ /ðiː ˈpʌnɪʃmənt ɪmˈpoʊzd ˈɔːn ə ˈpɜrsən kənˈvɪktəd əv ə ˈkraɪm/
المفضلات