O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Mary yazı yazmak istedi.
- Mary wanted to write.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
- I can write programs in Visual Basic.
O her hafta annesine yazmaktan geri kalmaz.
- He never fails to write to his mother every week.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Ben bir mektup yazmak zorundayım.
- I have to write a letter.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
- Do I have to write a letter?