the person who makes an actual purchase

listen to the pronunciation of the person who makes an actual purchase
الإنجليزية - التركية

تعريف the person who makes an actual purchase في الإنجليزية التركية القاموس.

buyer
(Ticaret) alıcı firma
buyer
(Ticaret) satın alan kişi
buyer
alici
buyer
alıcı

Hatırı sayılır bir tartışmadan sonra, alıcı ve satıcı anlaşmaya vardı. - After considerable argument, the buyer and the seller finally came to terms.

Aklınızda bulunsun, bu koşullar altında başka bir alıcı bulmaktan başka alternatifimiz yok. - Bear in mind that, under such circumstances, we have no alternative but to find another buyer.

buyer
{i} satın alma görevlisi
buyer
{i} müşteri

Çoğu ev müşterisinin çok az hayal gücü vardır. - Most home buyers have very little imagination.

Umarım bunun için bir müşteri bulabilirim. - I hope I can find a buyer for this.

buyer
{i} satın almacı
الإنجليزية - الإنجليزية
buyer
the person who makes an actual purchase

    الواصلة

    the per·son who makes an ac·tu·al pur·chase

    التركية النطق

    dhi pırsın hu meyks ın äkşıl pırçıs

    النطق

    /ᴛʜē ˈpərsən ˈho͞o ˈmāks ən ˈaksʜəl ˈpərʧəs/ /ðiː ˈpɜrsən ˈhuː ˈmeɪks ən ˈækʃəl ˈpɜrʧəs/
المفضلات