Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
- Some of the students went by bus, and others on foot.
Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
- You must not depend so much on others.
Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.
- Some are good at English, and others are good at mathematics.
Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.
- Don't say bad things about others.
Al birini vur ötekine!
- One's as bad as the other.
Öteki takım bizi hafife aldı.
- The other team took us lightly.
Öbür düğmeye basmayı dene.
- Try pushing the other button.
Tom öbür odada uyudu.
- Tom slept in the other room.
I kept two special jars and threw away all the others.
... with others. ...
... Let me briefly talk about the others. ...