Ağlayan bebeğine biraz süt içirdi.
- She made her crying baby drink some milk.
Ağlayan şu erkek çocuğunu tanıyor musun?
- Do you know that boy who's crying?
Ona niçin ağladığını sordu.
- She asked him why he was crying.
Yüksek sesle ağlamaktan kendimi alamadım.
- I could not stop myself from crying aloud.
Tom çığlık atıp ağlıyordu.
- Tom was screaming and crying.
Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu.
- Layla was just crying and screaming.