Meselenin püf noktası odur.
- That's the crux of the matter.
Meselenin önemini ona iyice anlatmalısın.
- You must bring home to him the importance of the matter.
Lütfen gelecek toplantıda maddeyi öne sür.
- Please bring the matter forward at the next meeting.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- Radioactive matter is dangerous.
Bu konuyu tartışmak için özel bir isteğim yok.
- I have no particular desire to discuss that matter.
Tom konu hakkında Mary ile özel görüştü.
- Tom spoke to Mary in private about the matter.