Bir sürü yazım hataları yaptı.
- She made a lot of spelling mistakes.
Tom yazım yarışmasında bir ödül kazandı.
- Tom won a prize in the spelling competition.
Tom heceleme testinde A aldı.
- Tom got an A on his spelling test.
Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı.
- The neighbors' son won the spelling bee at school.
Birçok kelimeler hecelerine göre telaffuz edilirler fakat bazıları değil.
- Many words are pronounced according to the spelling, but some are not.
Komşunun oğlu okulda heceleme yarışmasını kazandı.
- The neighbors' son won the spelling bee at school.
Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak.
- It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.
Kompozisyonun imla hariç iyiydi.
- Your composition was good except for the spelling.
Soyadınızın yazılışı nasıl?
- What's the spelling of your family name?
Ona bazı imlâ hatalarını gösterdi.
- He pointed out some spelling errors to her.
Birkaç imla hatasının dışında, o iyi bir evrak.
- It's a good paper, apart from a few spelling mistakes.
Because Elizabethan spelling was fluid, editors feel free to ‘modernize’ (correct) the spelling in the quartos and the Folio. But how is one to spell Rosencratz or Guildenstern, where the spelling varies, not only from text to text, but even within texts?.