the line that bounds such a figure; a circumference; a ring

listen to the pronunciation of the line that bounds such a figure; a circumference; a ring
الإنجليزية - التركية

تعريف the line that bounds such a figure; a circumference; a ring في الإنجليزية التركية القاموس.

circle
{i} camia
circle
(Tıp) sirkle
circle
daire içine almak
circle
çevresini dolaşmak
circle
(tiyatro/vb.) balkon
circle
{i} çember

Akbabalar ölü beden üzerinde çember şeklinde hareket ettiler. - Vultures circled above the dead body.

Bir çember oluşturun ve el ele tutuşun. - Make a circle and hold hands.

circle
(isim) daire, çember, halka, dönge; etraf, yörünge, çevre, muhit, camia, sınıf; ring, devir, dönem; sahneyi çevreleyen koltuklar dizisi; etki alanı
circle
{i} çevre

Ailemizin çevresinde yetiştik. - We grew up within our family circle.

Bazı çevreler aynı şeyi ısrarla söyleyip duruyorlar. - Certain circles keep saying the same thing insistently.

circle
{f} dönmek
circle
{i} sınıf
circle
(fiil) çevrelemek, kuşatmak, etrafını dolaşmak, dönmek, çark etmek
circle
{i} devir
circle
daire çember
circle
{f} bir yerin
circle
çember içine almak
circle
{i} daire, çember, halka
circle
bu şekildeki herhangi bir cisim
circle
{f} kuşatmak
circle
etki sahası
الإنجليزية - الإنجليزية
circle
the line that bounds such a figure; a circumference; a ring
المفضلات