Çocuğun planı, tıp öğrenimi yapmak ve bir doktor olarak Saint Croix'a dönmekti.
- The boy's plan was to study medicine and return to Saint Croix as a doctor.
Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
- The president was forced to return to Washington.
Ah! Tekrar unuttum! Bugün bir kitabı iade etmek için kütüphaneye gitmem gerekiyordu.
- Ah! I forgot again! I was supposed to go to the library to return a book today!
Bir araba iade etmek istiyorum.
- I'd like to return a car.
O onun aşkını geri çevirmedi.
- He did not return her love.
Tom karşılık olarak ne bekliyor?
- What does Tom expect in return?
Karşılık olarak ne yapmak zorundayım?
- What do I have to do in return?