Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.
- We put up the flags on national holidays.
Paskalya İsa Mesih'in dirilişini kutlayan önemli bir Hıristiyan bayramıdır.
- Easter is an important Christian holiday celebrating the resurrection of Jesus Christ.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
Tatilde deniz kenarına giderdik.
- We used to go to the seaside on holiday.
O, Fransa'da bir tatil yapmak için kocasını ikna etti.
- She talked her husband into having a holiday in France.
Doktor bana uzun bir tatile çıkmamı tavsiye etti.
- The doctor advised me to take a long holiday.
Ebeveynleriyle tatile çıkmayı reddetti.
- He refused to go on holiday with his parents.
Biz harika bir tatil yaptık.
- We had a wonderful holiday.
Biz iki haftalık bir tatil yapacağız.
- We'll take a two-week holiday.
Şimdi hiçbir şekilde hasta olmama izin verilmiyor. Yarın benim tatilim.
- I am, by no means, allowed to become ill now, tomorrow is my holiday.
Koşullar bana böyle bir tatil izin vermez.
- Circumstances do not permit me such a holiday.
I want to take a French course this summer holiday.
... best way best way online to actually sell TVs bizarrely high and holiday ...
... she's maybe by this bloody holiday I'm gonna have a massive challenge others ...