the helm or tiller of a vessel or boat; also, the rudder

listen to the pronunciation of the helm or tiller of a vessel or boat; also, the rudder
الإنجليزية - التركية

تعريف the helm or tiller of a vessel or boat; also, the rudder في الإنجليزية التركية القاموس.

stern
kıç

Gemi su almış ve kıç tarafı aşağı inmişti. - The ship had taken on water and was down by the stern.

stern
müsamahasız
stern
katı
stern
sert

Onun sert görünüşü çocuklara başlarının belada olduğunu söylüyordu. - Her stern look told the boys that they were in trouble.

Bizim öğretmenimiz hem sert hem de yumuşak huyludur. - Our teacher is at once stern and kindly.

stern
arka kısım
stern
şiddetli
stern
amansız
stern
Yavuz
stern
{s} haşin
stern
(sıfat) arka, sert, katı, şiddetli, inatçı, acımasız, haşin, amansız, kıç
stern
{s} acımasız
stern
{s} müsamahasız, sert (kimse)
stern
{i} pupa
stern
{s} sert (bakış/yüz)
stern
{i} arka taraf
stern
{s} inatçı
الإنجليزية - الإنجليزية
stern
the helm or tiller of a vessel or boat; also, the rudder
المفضلات