Bir bardak bira istiyorum.
- I'd like a glass of beer.
Lütfen bana bir bardak su ver.
- Please give me a glass of water.
Tom kendisine şişeden bir kadeh daha şarap koydu.
- Tom poured himself another glass of wine from the bottle.
Tom kadehini kaldırdı.
- Tom raised his glass.
Erken Ortaçağ cam üretimi Roma cam teknolojisinin bir devamı mıdır?
- Is early medieval glass production a continuation of Roman glass technology?
Bira şişeleri camdan yapılır.
- Beer bottles are made of glass.
Aynanın altında iki gözlük vardı.
- There were two glasses under the mirror.
Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.
- A mirror can be made out of metal or glass.
Sırça köşkte oturanlar başkalarına taş atmamalılar.
- Those who live in glass houses should not throw stones.
Bir plastik bardak, gerçek camdan yapılmış olandan daha iyidir.
- A plastic cup is better than one made of real glass.
Onun kalesi kırık camdan yapılmıştı.
- His castle was made of broken glass.
Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.
- There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.
Bir ayna metaldan ya da camdan yapılabilir.
- A mirror can be made out of metal or glass.
Tom büyüteçle kayayı inceliyor.
- Tom examines the rock with a magnifying glass.
Tom bir büyüteçle fotoğrafı inceledi.
- Tom examined the photo with a magnifying glass.
O her zaman siyah gözlük takar.
- He always wears dark glasses.
Yurtdışına giderken, bir çift gözlük daha almalısınız.
- You should take another pair of glasses when you go abroad.
A popular myth is that window glass actually is an extremely viscous liquid.
We collected art glass.
The tabletop is made of glass.
Fill my glass with milk please.
She adjusted her lipstick in the glass.
We looked through the glass to see stars.
He fired the outlet pass off the glass.
... Google Glass, all those things we're using. ...
... and eating glass. ...