Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
- I want to be a pilot in the future.
Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
- Kim means to be a diplomat in the future.
Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
- There will be an energy crisis in the near future.
Yakın gelecekte, AIDS'e son verebileceğiz.
- In the near future, we will be able to put an end to AIDS.
Ben müstakbel karımı görüyorum.
- I see my future wife.
Basit gelecek zaman denilen şey İngilizce sınavında kabul edilse bile, o mevcut değildir.
- It is even becoming accepted even in exam-English that that called simple future tense does not exist.
Senin için parlak bir gelecek görüyorum.
- I see a bright future for you.
Seninle birlikte bir gelecek görüyorum.
- I see a future with you.
O, onu ileride kullanmak üzere bir kenara koydu.
- She set it aside for future use.
İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
Altın vadeli işlemleri hızla yükseldi.
- Gold futures were sharply higher.
There is no future in dwelling on the past.
... alone. And there are a bunch of things we can do to make sure your future is bright. ...
... MR. ROMNEY: Again, that's for future people ' ...