Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Gözetlemede muhtemelen büyük bir hata olduğunu zannediyorum.
- I think that it likely that there was a major fault in the lookout.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Asıl branş alanın nedir?
- What's your major field?
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
Binbaşıyı değiştirmeyi düşünüyorum.
- I'm thinking of changing majors.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Tobacco was one of their major crops.
O, senin önemli sorunundur.
- That is your major problem.