Ne güzel bir sürpriz!
- What a lovely surprise!
Ne güzel bir sürpriz!
- What a nice surprise!
Mary şaşkınlıkla ona baktı.
- Mary stared back at him in surprise.
O, şaşkınlıkla bana baktı.
- He looked at me in surprise.
Ordumuz kırallığa baskın yaptı.
- Our army took the kingdom by surprise.
Bu beklenmedik bir sürpriz.
- This is an unexpected surprise.
Sizden bir hediye almak beklenmedik bir sürprizdi.
- Receiving a gift from you was an unexpected surprise.
Ona sürpriz yapmak istedim.
- I wanted to surprise her.
Ona sürpriz yapmak istiyorum.
- I want to surprise him.
Imagine my surprise on learning I owed twice as much as I thought I did.