Bütün hayatta kalma umudundan vazgeçtim.
- I gave up all hope of survival.
Adaptasyon hayatta kalmak için anahtardır.
- Adaptation is the key to survival.
Caribou ultraviyole ışığı görebilir. Bu yetenek sert Arktik ortamda yaşamaları için hayati önem taşımaktadır.
- Caribou can see ultraviolet light. This ability is crucial to their survival in a harsh Arctic environment.
Başını yere eğmenin ve güvenle yaşamanın bir hayatta kalma içgüdüsü olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if keeping your head down and living safely is a survival instinct.
Gıda, giyim ve barınak hayatta kalmanın temelleridir.
- Food, clothing and shelter are the foundations of survival.
Bu, tatil değil hayatta kalma kursu!
- This is not a vacation, it's a survival course!
His survival in the open ocean was a miracle; he had fully expected to die.