Biz aynı kumaştan kesilmişiz.
- We are cut from the same cloth.
O bir yarda kumaş satın aldı.
- She bought a yard of cloth.
Kız bir parça bezden bir bebek yaptı.
- The girl made a doll out of a piece of cloth.
Nemli bir bezle pencereyi temizle.
- Clean the window with a damp cloth.
Kate örtüyü masanın üstüne yaydı.
- Kate spread the cloth over the table.
Onlar masaya örtü örttüler.
- They covered the table with a cloth.