Olay anımızda hâlâ tazedir.
- The event is still fresh in our memory.
Olaydan sonra akıllı olmak kolaydır.
- It is easy to be wise after the event.
Maraton organizatörleri, hava şartları gözetilmeksizin, organizasyonun devam edeceğini söyledi.
- The organisers of the marathon said that the event would go ahead, regardless of the weather conditions.
Hayır organizasyonunda klarnet çalmam istendi.
- I've been asked to play my clarinet at a charity event.
Talihsizlik durumunda kutlamalar en iyisidir.
- In the event of misfortune, celebrations are the best.
Bir zombi kıyameti durumunda ne yapardın?
- What would you do in the event of a zombie apocalypse?
Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.
- The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.
Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir.
- The athletic meet is an annual event.
Ne olursa olsun elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- In any event, I will do my best.
Sonuçta işler değişti.
- Things eventually changed.
Tom'un sonuçta Mary'ye elmas bir yüzük alması için yeterli parası olmalıydı.
- Tom should eventually have enough money to buy Mary a diamond ring.
Which events have you entered for ?.
Firmamız farklı kültürel etkinlikleri destekler.
- Our company supports several cultural events.
Resmi giymene gerek yok. Bu gayri resmi bir etkinlik.
- You don't need to get all dressed up. It's an informal event.
Her halükarda denemeye değer.
- It's worth trying at all events.
Olay belleğimde hâlâ canlı duruyor.
- The event still remains vivid in my memory.
Ben olguyu erteledim.
- I postponed the event.
In the event, he turned out to have what I needed anyway.
... I'm going to disappoint the event planner. ...
... was an incredibly important event in Earth's history. ...