the end of a river out of which water flows

listen to the pronunciation of the end of a river out of which water flows
الإنجليزية - التركية

تعريف the end of a river out of which water flows في الإنجليزية التركية القاموس.

mouth
{i} ağız

Tom'un annesi ona dolu ağızla konuşmamasını söyledi. - Tom's mother told him not to talk with his mouth full.

Ağızlarını kapalı tutsalardı iyi olurdu. - They had better have kept their mouths shut.

mouth
giriş ağzı
mouth
kavşak
mouth
gaga
mouth
zırlamak
mouth
{f} dudaklarını oynatarak (bir şey) söyler gibi yapmak
mouth
{i} haliç
mouth
{f} söylemek

Tom bir şey söylemek için ağzını açtı. - Tom opened his mouth to say something.

Söylemek istediğin şeyin sessizlikten daha iyi olduğundan emin değilsen ağzını açma. - Don't open your mouth if you are not certain that what you want to say is better than silence.

mouth
{f} dudak bükmek
mouth
{i} giriş yeri
mouth
{i} surat asma
mouth
söyle

Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi. - Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened.

Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti. - Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him.

mouth
{f} tane tane söylemek
mouth
{f} geme alıştırmak
mouth
dırdır etmek
mouth
dudaklarını kıpırdatmak
mouth
{i} ağız, akarsuyun denize/göle döküldüğü yer
mouth
a hard mouth geme itaat etmeyen
mouth
(Tıp) Ağız, os
الإنجليزية - الإنجليزية
mouth

The mouth of the river is a good place to go birdwatching in spring and autumn.

the end of a river out of which water flows

    الواصلة

    the end of a ri·ver out of which wa·ter flows

    التركية النطق

    dhi end ıv ı rîvır aut ıv hwîç wôtır flōz

    النطق

    /ᴛʜē ˈend əv ə ˈrəvər ˈout əv ˈhwəʧ ˈwôtər ˈflōz/ /ðiː ˈɛnd əv ə ˈrɪvɜr ˈaʊt əv ˈhwɪʧ ˈwɔːtɜr ˈfloʊz/
المفضلات