the dogs kept at such a facility; a pack of hounds

listen to the pronunciation of the dogs kept at such a facility; a pack of hounds
الإنجليزية - التركية

تعريف the dogs kept at such a facility; a pack of hounds في الإنجليزية التركية القاموس.

kennel
{i} köpek kulübesi

Pochi ve Moko köpek kulübesinde, ve diğer köpekler bahçede oynamaktadır. - Pochi and Moko are in the kennel, and other dogs are playing in the garden.

Bu köpek kulübesini kendim yaptım. - I made this kennel by myself.

kennel
{i} köpek yetiştirilen yer. --s i., çoğ. köpek yetiştirilen yer
kennel
{i} köpek evi

Köpeği köpek evine bırakmamız gerek. - We need to drop the dog off at the kennel.

kennel
{f} köpek evine kapamak
kennel
yol yanı hendeği
kennel
virane
kennel
köpek yetiştirilen yer
kennel
kulübeye koymak
kennel
(fiil) köpek evine kapamak
kennel
köpek kulübesi,v.kulübeye koy: n.köpek kulübesi
kennel
tilki ini
kennel
köpek sürüsü
kennel
köpek kulübe

Ben babama köpek kulübesini boyamada yardım ettim. - I was helped by my father to paint the kennel.

Bu köpek kulübesini kendim yaptım. - I made this kennel by myself.

kennel
kulübeye koy
kennel
köpek kulübesinde oturmak veya yatmak
kennel
izbe
kennel
köpek kulübesine kapamak
الإنجليزية - الإنجليزية
kennel

A world of mere Patent-Digesters will soon have nothing to digest: such world ends, and by Law of Nature must end, in ‘over-population;’ in howling universal famine, ‘impossibility,’ and suicidal madness, as of endless dog-kennels run rabid.

the dogs kept at such a facility; a pack of hounds
المفضلات