Tom'un kendisi tekrarlamaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like to repeat himself.
Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.
- How many times do I have to repeat that she isn't my friend?
Hayır, İngiliz tekrarladı.
- No, repeated the Englishman.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
- Lincoln repeated the words.
Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
- Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
- Don't repeat such a careless mistake.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
- Repeating a lie does not make it true.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
- The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Affedersiniz, sakıncası yoksa bunu yineleyebilir misiniz?
- Excuse me, would you mind repeating that?
Soruyu yinelememi ister misin?
- Do you want me to repeat the question?