الإنجليزية - التركية
تعريف the daily event of the sun rising above the horizon في الإنجليزية التركية القاموس.
- sunrise
- güneş doğması
- sunrise
- gündoğumu
Ne güzel bir gündoğumu o!
-What a beautiful sunrise it is!
Gündoğumunu görmek için erken kalktı.
-She got up early in order to see the sunrise.
- sunrise
- sabah
Bu sabah gündoğumu güzel.
-The sunrise is beautiful this morning.
Bu sabah gün doğumunu gördün mü?
-Did you see the sunrise this morning?
- sunrise
- {i} güneşin doğması
- sunrise
- {i} güneş doğduğu zaman
- sunrise
- {i} güneşin doğuşu
Erken yatarım böylece güneşin doğuşunu yakalayabilirim.
-I go to bed early so I can get up to capture the sunrise.
Güneşin doğuşunu görmek için erken kalktım.
-We got up early in order to see the sunrise.
- sunrise
- gündoğum
Tom gündoğumundan önce buraya geldi.
-Tom got here before sunrise.
Gündoğumunu izleyebilelim diye erken kalktık.
-We got up early so that we could see the sunrise.
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف the daily event of the sun rising above the horizon في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sunrise
the daily event of the sun rising above the horizon
الواصلة
the dai·ly e·vent of the Sun ris·ing a·bove the ho·ri·zonالتركية النطق
dhi deyli ivent ıv dhi sʌn rayzîng ıbʌv dhi hırayzınالنطق
/ᴛʜē ˈdālē ēˈvent əv ᴛʜē ˈsən ˈrīzəɴɢ əˈbəv ᴛʜē hərˈīzən/ /ðiː ˈdeɪliː iːˈvɛnt əv ðiː ˈsʌn ˈraɪzɪŋ əˈbʌv ðiː hɜrˈaɪzən/
Resimler
المفضلات