O, üniversiteye kabul edildi.
- He was granted admission to the university.
Binicilik kulübüne kabul için başvurdu.
- He applied for admission to the riding club.
O, yalan söylediğini itiraf etti.
- He made an admission that he had lied.
Onun parayı çaldığını itirafı ailesini şaşkına çevirdi.
- His admission that he had stolen the money astonished his family.
Buraya giriş ücreti ödemelisiniz.
- You must pay the admission fee here.
Giriş ücreti bir kişi için 10 dolardır.
- The admission is ten dollars a person.
5 yaş altı çocuklar için giriş ücreti yoktur.
- There is no admission fee for children under five.
Giriş ücreti 6 £ ama Pazar günleri ücretsiz.
- The admission costs six euros but on Sundays it's free.
There is no way he has seen that show, the admission is more than he makes in a week.