O yüzbaşı askerlerine iyi bakar.
- That captain takes good care of his soldiers.
Onlar beni yüzbaşı yaptı.
- They made me captain.
Ben yeni takımın kaptanı değilim.
- I am not the captain of the new team.
Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.
- The captain went to sea when he was nineteen.