Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
- All the flowers in the garden are yellow.
Bahçe, evin önündedir.
- The garden is in front of the house.
Tepeler, küçük bir müze, bir park ve büyük bir kilise vardır.
- There are hills, a little museum, a public garden and a big church.
Park içinde bir heykel bahçesi var.
- There's a sculpture garden inside the park.
Bahçeyi kim tahrip etti?
- Who destroyed the garden?
Biz bahçeye bitki diktik.
- We have planted the garden.
Babamın bir dinlenmeye ihtiyacı var. O üç saattir bahçede çalışmaktadır.
- Dad needs to take a rest. He's been working in the garden for three hours.
Onu bahçede çalışırken buldum.
- I found him working in the garden.
Babamın bir dinlenmeye ihtiyacı var. O üç saattir bahçede çalışmaktadır.
- Dad needs to take a rest. He's been working in the garden for three hours.
garden of microphones, which stuck up like metal flowers in her face.