Genetik modifikasyonun bir örneği balık genlerinin çilek ve domatese enjeksiyonudur, bu meyvelerin donmasını engelleyen bir süreç.
- An example of genetic modification is the injection of fish genes into strawberries and tomatoes, a process which prevents these fruits from freezing.
Suyun donma noktası nedir?
- What's the freezing point of water?
Tom ve Mary dondurucu gölde yüzdü.
- Tom and Mary swam in the freezing lake.
Burası dondurucu soğuk.
- It's freezing cold in here.
Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.
- The match had to be called off because of the freezing weather.
Burası dondurucu soğuk.
- It's freezing cold in here.
Tom donarak ölüyordu.
- Tom was freezing to death.
Neredeyse donarak ölecektik.
- We came dangerously close to freezing to death.
Burada hava çok soğuk.
- It's freezing in here.
Burada dışarısı çok soğuk.
- It's freezing out here.
Burada dışarısı çok soğuk.
- It's freezing out here.
O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi.
- He was freezing, so he shivered with cold.
Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde.
- The temperature is above freezing today.
Bu organizma, suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda hayatta kalabilir.
- This organism can survive at temperatures well below the freezing point of water.