the central idea that is expanded in a document or discourse

listen to the pronunciation of the central idea that is expanded in a document or discourse
الإنجليزية - التركية

تعريف the central idea that is expanded in a document or discourse في الإنجليزية التركية القاموس.

burden
{i} yük

Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum - I don't want to burden you with my troubles.

O, ebeveynlerine bir yüktü. - He was a burden to his parents.

burden
{i} sorumluluk

Sorumluluk omuzda hafiftir. - The burden is light on the shoulder.

burden
mesuliyet
burden
{i} zorunluluk
burden
{f} yüklemek

Size sorunlarımı yüklemek istemiyorum - I don't want to burden you with my troubles.

burden
(Ticaret) hamule
burden
(Ticaret) genel giderler
burden
sıkıntı vermek
burden
{f} yükle

Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem. - I can't burden Tom with that responsibility.

Bu sorunu Tom'a yükleyemem. - I can't burden Tom with that problem.

burden
{i} nakarat
burden
sıkıntı verici
burden
yüklenmek
burden
ispat etme mecburiyeti
burden
(isim) nakarat, ana fikir, yük, sorumluluk, zorunluluk, yük taşıma, tonaj (gemi)
burden
{i} yük, ağırlık
burden
üstüne çullanmak
burden
ağır

Ağır vergi yükü altındaydılar. - They were burdened with heavy taxes.

الإنجليزية - الإنجليزية
burden
the central idea that is expanded in a document or discourse

    الواصلة

    the cen·tral I·de·a that I·s ex·pand·ed in a do·cu·ment or dis·course

    التركية النطق

    dhi sentrıl aydiı dhıt îz îkspändıd în ı däkyument ır dîskôrs

    النطق

    /ᴛʜē ˈsentrəl īˈdēə ᴛʜət əz əkˈspandəd ən ə ˈdäkyo͞oment ər ˈdəskôrs/ /ðiː ˈsɛntrəl aɪˈdiːə ðət ɪz ɪkˈspændəd ɪn ə ˈdɑːkjuːmɛnt ɜr ˈdɪskɔːrs/
المفضلات