Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
- They drove wagons and carried supplies.
Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
- The car and seat number are written on the ticket.
Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır.
- Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.
Bu otomobil bir çöp yığını.
- This car is a pile of rubbish.
Onlar tren kabininden navlun çıkarıyorlar.
- They're taking the freight out of the train car.
Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
- In America cars drive on the right side of the road.
Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
- I am surprised that your family has a Japanese car.