İngilizceyi seviyorum ama iyi konuşamıyorum.
- I like the English language, but I don't speak it well.
Yeni bir yardımcı dile ihtiyacımız yok, İngilizce zaten o rolü yerine getiriyor.
- We do not need a new auxiliary language, the English language already fulfills that role.
Japonlar Britanyalılardan daha fazla sığır eti yer.
- The Japanese eat more beef than the British do.
Boston halkı, Britanyalı askerlerden nefret ediyorlardı.
- The people of Boston hated the British soldiers.
İngiliz askerleri dinlendi.
- The British soldiers rested.
İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
- The British people in general are extremely fond of their pets.