the bringing together of two or more objects at a specified time and place

listen to the pronunciation of the bringing together of two or more objects at a specified time and place
الإنجليزية - التركية

تعريف the bringing together of two or more objects at a specified time and place في الإنجليزية التركية القاموس.

rendezvous
{i} randevu

Tom randevusu için bir çiçek ve bir hediye aldı. - Tom bought, for his rendezvous, a flower and a gifts.

Yarın amcamla randevum var. - I have a rendezvous with my uncle tomorrow.

rendezvous
buluşma

Buluşma noktasına yaklaşıyoruz. - We're approaching the rendezvous point.

rendezvous
buluşma yeri
rendezvous
{i} buluşma (yeri), randevu (yeri)
rendezvous
{f} sözleşip buluşmak
rendezvous
{ç} ren.dez.vous (ran'dıvuz)
rendezvous
buluşacak yer/randevu
rendezvous
(Askeri) RANDEVU: Bir işlemin veya harekatın bir safhasının başlayacağı veya bir harekattan sonra dönülecek belirlenen bir yer ve zamandaki önceden düzenlenmiş bir toplantı
rendezvous
buluş

Tom ve kalan soyguncular bir metro istasyonunda buluştular. - Tom and the rest of the robbers rendezvoused at a subway station.

Buluşma noktasına yaklaşıyoruz. - We're approaching the rendezvous point.

الإنجليزية - الإنجليزية
rendezvous
the bringing together of two or more objects at a specified time and place

    الواصلة

    the bring·ing to·geth·er of two or more objects at a spe·ci·fied time and place

    التركية النطق

    dhi brîngîng tıgedhır ıv tu ır môr ıbceks ät ı spesıfayd taym ınd pleys

    النطق

    /ᴛʜē ˈbrəɴɢəɴɢ təˈgeᴛʜər əv ˈto͞o ər ˈmôr əbˈʤeks ˈat ə ˈspesəˌfīd ˈtīm ənd ˈplās/ /ðiː ˈbrɪŋɪŋ təˈɡɛðɜr əv ˈtuː ɜr ˈmɔːr əbˈʤɛks ˈæt ə ˈspɛsəˌfaɪd ˈtaɪm ənd ˈpleɪs/
المفضلات