O, oğluyla birlikte bir uçurtma uçurdu.
- He flew a kite with his son.
On beş Ağustos'ta, binlerce insan uçurtmalar uçururlar.
- On the fifteenth of August, thousands of people fly kites.
Mary göbek dansında çok iyidir.
- Mary is very good at belly dancing.
O bir göbek dansçısı.
- She's a belly dancer.
Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- A man with a full belly thinks no one is hungry.
Onun midesine vurdum.
- I hit him in the belly.
Adama karnından vurdum.
- I hit the man on the belly.
Tom gömleğini yukarı kaldırdı ve karnını açtı.
- Tom lifted up his shirt and exposed his belly.
... LET'S BELLY UP! ...