the barrier or works which confine the water of a stream or canal

listen to the pronunciation of the barrier or works which confine the water of a stream or canal
الإنجليزية - التركية

تعريف the barrier or works which confine the water of a stream or canal في الإنجليزية التركية القاموس.

lock
{f} kilitlemek

Küçük bir çocuğu odasına kilitlemek bir zulüm hareketidir. - It is an act of cruelty to lock a small child in his room.

Kapıyı kilitlemek istedim ama anahtarı kaybettim. - I wanted to lock the door, but I'd lost the key.

lock
{i} kilit

Evdeki her kapı kilitlidir. - Every door in the house is locked.

Gerçekten mi? Ben gitmeden önce onu kilitlemiştim. - Really? I had locked it up before I went out.

lock
{i} bukle

Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi. - Every lock of Mary's hair was in place.

lock
hapsetmek
lock
kapanmak
lock
(Tıp) meç
lock
(Askeri) Nehir havuzu
lock
{i} güreş birkaç çeşit yakalama yöntemi
lock
yokuşu inerken tekerleği tutan zincir
lock
{i} kıvırcık sakal
lock
stock and barrel başta
lock
{i} lok, yükseltme havuzu
lock
{f} takılmak
lock
{i} kilitlenme

Tom daima kilitlenmeli. - Tom should be locked up forever.

Bu binanın kilitlenmesini istiyorum. - I want this building locked.

lock
{f} kilitlemek; kilitlenmek
lock
{i} çoğ. saçlar
lock
{f} birbirine geçmek, kenetlenmek
lock
{f} birbirine geçmek
lock
güreşte birkaç çeşit yakalama usulü
lock
kilitli şey
الإنجليزية - الإنجليزية
lock
the barrier or works which confine the water of a stream or canal

    الواصلة

    the bar·ri·er or works which con·fine the wa·ter of a stream or ca·nal

    التركية النطق

    dhi bäriır ır wırks hwîç kınfayn dhi wôtır ıv ı strim ır kınäl

    النطق

    /ᴛʜē ˈbarēər ər ˈwərks ˈhwəʧ kənˈfīn ᴛʜē ˈwôtər əv ə ˈstrēm ər kəˈnal/ /ðiː ˈbæriːɜr ɜr ˈwɜrks ˈhwɪʧ kənˈfaɪn ðiː ˈwɔːtɜr əv ə ˈstriːm ɜr kəˈnæl/
المفضلات