the activity of dancing (see the verb dance)

listen to the pronunciation of the activity of dancing (see the verb dance)
الإنجليزية - التركية

تعريف the activity of dancing (see the verb dance) في الإنجليزية التركية القاموس.

dancing
{i} dans etme

1950'li yıllarda şehir Buenos Aires'in milangolarında yaygın olan tangoyu dans etme stilini tanımlamak için 'Milonguero stili tango' terimi 1990'ların başında uyduruldu. - The term ‘milonguero style tango’ was coined in the early 1990s to describe the style of dancing tango that was prevalent in the milongas of downtown Buenos Aires in the 1950s.

O, bütün gece diskoda dans etmeye devam etti. - She kept dancing at the disco all night.

dancing
{i} dans

O, müzisyenlik ve dansçılık dersleri alıyor; yüzme ve tenis derslerini saymıyorum. - She takes singing and dancing lessons, not to mention swimming and tennis lessons.

Sahnede dans eden adam benim amcam. - The man dancing on the stage is my uncle.

dancing
dans (etme)
dancing
{f} danset

Onun canı dansetmek istedi. - She felt like dancing.

dancing
{i} oynama
الإنجليزية - الإنجليزية
dancing
the activity of dancing (see the verb dance)
المفضلات