Tarih çalışmayı severim.
- I like studying history.
Japonca çalışmaya başlayalı kırk yıl oldu.
- It is forty years since I began studying Japanese.
Çalışarak harcadığından daha fazla zaman harcamalısın.
- You should spend more time studying than you do.
Geriye dönüp bakıldığında, Keşke Tom çalışarak daha fazla zaman harcasaydı.
- In retrospect, Tom wishes he had spent more time studying.
Evde İngilizce çalışıyorum.
- I'm studying English at home.
Amerikan dramasını çalışıyorum.
- I'm studying the American drama.