Oy kullanmak için yeterince yaşlı değil misin?
- Aren't you old enough to vote?
Oy kullanmak için yeterince yaşlı mısın?
- Are you old enough to vote?
Oy vermek için kayıtlı mısın?
- Are you registered to vote?
O, oy vermek için yeterince yaşlı değil.
- He is not old enough to vote.
Oylama on altı Mayıs günü gerçekleşti.
- The vote took place on May sixteenth.
Delegeler onu ilk oylamada seçti.
- The delegates elected him on the first vote.
Seçim sonucunun yakın olacağı herkes tarafından biliniyordu.
- It was clear to everyone that the vote would be close.
Biz oy hakkına sahip özgür vatandaşlarız.
- We are free citizens with the right of vote.
Her eyaletin, sadece bir oy hakkı vardı.
- Each state had just one vote.
Bir daha asla oy kullanmamaya karar verdim.
- I've decided never to vote again.
Hızlı bir karar için endişeli olduğundan, başkan bir oy için çağrıda bulundu.
- Anxious for a quick decision, the chairman called for a vote.