Bize kitabı ödünç verdiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for lending us the book.
Arabanı bana ödünç verir misin?
- Would you mind lending me your car?
Tom sonunda Mary'yi akordeonunu ona ödünç vermesi için ikna etti.
- Tom finally talked Mary into lending him her accordion.
Birkaç günlüğüne arabanı bana ödünç vermenin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if you would mind lending me your car for a couple of days.