the act of moving; a movement

listen to the pronunciation of the act of moving; a movement
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of moving; a movement في الإنجليزية التركية القاموس.

move
{f} kıpırdamak
move
{i} hareket

Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor. - Nothing's wrong with the engine, but my car won't move.

O kadar korktular ki bir inç hareket edemediler. - They were so frightened that they couldn't move an inch.

move
{i} nakil
move
{f} ilerlemek
move
{i} oynama
move
(Askeri) kopya etmek
move
dama taş sürme
move
kımıldanmak
move
(Bilgisayar) taşı

Yaklaşık 1830 yılında, aile anayurdu Almanya'dan Şikago'ya taşındı. - The family moved from their native Germany to Chicago around the year 1830.

Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu. - Few elephants would volunteer to move to Europe.

move
müteessir etmek
move
gitmek

Tom gitmek için hiç bir şey yapmadı. - Tom made no move to go.

move
gelişmek
move
zamanını geçirmek
move
hareket ettirmek
move
etkilemek
move
taşınma

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik. - Our present house is too small, so we decided to move.

Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir. - This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.

the act of
eyleminin
move
(isim) hareket, oynama, oynama sırası, taşınma, nakil, hamle
move
Yerini değiştirmek
move
tesir etmek
move
muteessir etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
move
the act of moving; a movement
المفضلات