the act of informing or imparting knowledge; notification

listen to the pronunciation of the act of informing or imparting knowledge; notification
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of informing or imparting knowledge; notification في الإنجليزية التركية القاموس.

information
bilgi

Facebook'a üye olursanız, bilgileriniz istihbarat örgütlerine gönderilecektir. - If you sign up to Facebook, your information will be sent to intelligence agencies.

Sosyal görevliden Stevenson ailesi hakkındaki bilgiyi takip etmesi istedi. - The social worker was asked to follow up the information about the Stevenson family.

information
{i} danışma

Turist danışma merkezi isteyen herkese bir şehir haritası verdi. - The tourist information center gave a city map to whoever asked it.

Danışma masası nerede? - Where is the information counter?

information
{i} enformasyon
information
{i} haber

Senin için bazı haberlerim var. - I have some information for you.

Elektronik haber medya temel bilgi kaynağımızdır. - Electronic news media is our primary source of information.

information
danışma/bilgi
information
{i} şikâyet
information
{i} malumat

Yeterince malumatımız yok. - We don't have enough information.

information
bildirişim
information
(Felsefe) bilisi
information
(Tıp) bilgileme
information
Bilişim

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz. - John was trained in information systems, but he doesn't work with computers.

the act of
eyleminin
information
{i} bildirme

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

information
(Askeri) (INTELLIGENCE) BİLGİ (İSTİHBARAT): Gözetlemeler, raporlar, söylentiler, görüntü ve diğer kaynaklardan elde edilenler dahil, işleme tabi tutulduğu zaman istihbarat çıkarılabilecek olan değerlendirilmemiş bilgi
information
{i} iddia
information
(isim) bilgi, haber, istihbarat, danışma, enformasyon, bilgi edinme, bildirme, iddia, malumat, şikâyet
information
(Askeri) BİLGİ: İstihbaratta kullanım şekliyle, istihbarat üretilmesinde kullanılabilecek her nevi işleme tabi tutulmamış veriler. Bak. "information (intelligence) " ve "military information"
الإنجليزية - الإنجليزية
information

For your information, I did this because I wanted to.

the act of informing or imparting knowledge; notification
المفضلات