the act of imparting or exchanging, a conversation, boundary, passage

listen to the pronunciation of the act of imparting or exchanging, a conversation, boundary, passage
الإنجليزية - التركية

تعريف the act of imparting or exchanging, a conversation, boundary, passage في الإنجليزية التركية القاموس.

communication
{i} iletişim

Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır. - However, only the human community has verbal languages as a means of communication.

Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu. - To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.

communication
{i} haberleşme

İngilizce bir haberleşme aracıdır. - English is a means of communication.

communication
{i} iletme, iletim; iletilme, iletiliş
communication
iletiliş
communication
sosyal iletişim
communication
iletilme
communication
haber

İngilizce bir haberleşme aracıdır. - English is a means of communication.

TV ve radyo ile haber iletişimi artık çok yaygın. - The communication of news by TV and radio is very common now.

communication
{i} kominikasyon
communication
{i} iletişim, haberleşme, komünikasyon
communication
{i} temas
communication
{i} bağlantı
communication
ulaştırma
communication
{i} yayma
communication
{i} mesaj
communication
bağlantı irtibat
communication
{i} irtibat
communication
{i} ulaşım

Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor. - Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.

communication
{i} nakletme
الإنجليزية - الإنجليزية
{n} communication
the act of imparting or exchanging, a conversation, boundary, passage
المفضلات