Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
Yıl sonu hediyeleri gönderme Japonya'ya özgü geleneklerden biridir.
- Sending year-end gifts is one of the customs peculiar to Japan.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.
- I am sending you a picture of my family.
Sana hava yoluyla bir doğum günü hediyesi gönderiyorum.
- I am sending you a birthday present by air mail.
Onu Kaliforniya'ya gönderiyorum.
- I'm sending her to California.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Dizel göndererek bana yardım eder misin?
- Could you help me by sending diesel?
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.