the act, state, or operation of supporting, upholding, or sustaining

listen to the pronunciation of the act, state, or operation of supporting, upholding, or sustaining
الإنجليزية - التركية

تعريف the act, state, or operation of supporting, upholding, or sustaining في الإنجليزية التركية القاموس.

support
{f} desteklemek

Bu veriler hipotezi desteklemektedir. - This data supports the hypothesis.

Planı desteklemek için bir konuşma yaptı. - He made a speech in support of the plan.

support
{f} geçindirmek

O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı. - He worked hard to support a large family.

Henry kendini geçindirmek için yeterince yaşlıdır. - Henry is old enough to support himself.

support
bakım
support
destek vurmak
support
ağırlığını kaldırmak
support
payandalamak
support
(ağırlığını) çekmek
support
destekleme

Onun bizi desteklemesini bekledik. - We expected him to support us.

Bu veriler hipotezi desteklemektedir. - This data supports the hypothesis.

support
{f} destekle

Onu desteklediğime inandırdım. - I made believe that I supported him.

Arkasında zengin bir destekleyicisi var. - He has a wealthy supporter behind him.

support
{i} yardımcı oyuncular
support
devam ettirmek
support
{f} dayamak

Tom uyuduğu zaman sırtını dayamak için bir yastık kullanır. - Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.

support
{i} payanda
support
{f} ısrar etmek
support
{f} güç vermek
support
{i} arka çıkma
support
{f} para yardımı yapmak
support
destek, desteklemek
support
teyit etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
support
the act, state, or operation of supporting, upholding, or sustaining
المفضلات