Zayıflamaya çalışarak jimnastik salonunda saatler harcadı.
- She has spent hours at the gym trying to lose weight.
Mary başarılı bir jimnastikçidir.
- Mary is an accomplished gymnast.
Mary ritmik jimnastik yapıyor.
- Mary practices rhytmical gymnastics.
Bir spor salonunda haftada iki ya da üç kez egzersiz yaparım.
- I work out in a gym two or three times a week.
Tom egzersiz yapmak için yerel spor salonuna gidiyor
- Tom goes to the local gym to work out.
Tom bir beden eğitimi öğretmeni.
- Tom is a gym teacher.
Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
- Yesterday, Tom was injured in a motorbike accident, so he can't attend gym class for the time being.
O, spor salonuna yürümedi.
- He did not walk into the gym.
Spor salonu, tören için kullanıldı.
- The gym is used for the ceremony.