الإنجليزية - التركية
تعريف that which is sewed with the needle في الإنجليزية التركية القاموس.
- sewing
- {i} dikme
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
-There's not enough light in this room for sewing.
Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
-She stopped sewing and had some tea.
- sewing
- {i} dikiş
Ben, yeni bir dikiş makinesi satın aldım.
-I bought a new sewing machine.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
-My mother gave me her sewing machine.
- sewing
- (Tekstil) dikerek
- sewing
- {f} dik
Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
-There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
Annem dikiş işleriyle meşguldü.
-Mom was busy with her sewing.
- sewing
- (Tekstil) dikiş, dikim
- sewing
- {i} dikilecek şey
- sewing
- sewing circle bir araya ge!erek yardım için dikiş diken kadınlar
- sewing
- sewing machine dikiş makinası
- sewing
- sewing woman dikişçi kadın
- sewing
- {i} dikme, dikim
- sewing
- dikilecek veya dikilmiş şey
- sewing
- {i} dikilmiş şey
- sewing
- sewing silk ibrişim
- sewing
- sew dik
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that which is sewed with the needle في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- sewing
that which is sewed with the needle
الواصلة
that which I·s sewed with the nee·dleالتركية النطق
dhıt hwîç îz sōd wîdh dhi nidılالنطق
/ᴛʜət ˈhwəʧ əz ˈsōd wəᴛʜ ᴛʜē ˈnēdəl/ /ðət ˈhwɪʧ ɪz ˈsoʊd wɪð ðiː ˈniːdəl/
Resimler
المفضلات