that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural

listen to the pronunciation of that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural
الإنجليزية - التركية

تعريف that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural في الإنجليزية التركية القاموس.

remain
{f} aynen kalmak
remain
{f} kalmak

Bunda anonim kalmak istiyorum. - I want to remain anonymous in this.

O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır. - She has remained abroad ever since.

remain
{f} artakalmak
remain
{f} geriye kalmak
remain
{f} artmak
remain
mevcut kalmak
remain
fazla kalmak
remain
{f} kal

Londra'da ne kadar kalacaksın? - How long will you remain in London?

Londra'da ne kadar kalacaksın? - How many days will you remain in London?

remain
zail olmamak
remain
baki kalmak
remain
{f} sürdürmek
remain
{i} kalıntı

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız. - We must try to preserve the remains of ancient civilizations.

remain
cenaze
remain
değişmeyip olduğu gibi kalmak
remain
kalıntılar

Tek kanıt iç çamaşıra yapışmış meni kalıntılarıydı. - The only proof was the remains of the semen which had stuck to the underwear.

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

remain
{f} kalmak, durmak
remain
{f} olduğu gibi kalmak
remain
(fiil) kalmak, durmak, geriye kalmak, aynen kalmak, sürdürmek, artmak
remain
bakaya
الإنجليزية - الإنجليزية
remain
that which is left; relic; remainder; chiefly in the plural
المفضلات