الإنجليزية - التركية
تعريف that which composes or weakens في الإنجليزية التركية القاموس.
- sedative
- {i} yatıştırıcı
Yatıştırıcı etkiliyor.
-The sedative is taking effect.
Tom'a hafif bir yatıştırıcı verdim.
-I gave Tom a mild sedative.
- sedative
- sakinleştirici
Doktor Tom'a sakinleştirici verdi.
-The doctor gave Tom a sedative.
Hemşire, Tom'a sakinleştirici verdi.
-The nurse has given Tom a sedative.
- sedative
- teskin edici
- sedative
- uyutucu
- sedative
- uyku ilacı
- sedative
- (Diş Hekimliği) Sedasyon sağlayan;sedasyon
- sedative
- {s} müsekkin
- sedative
- (Tıp) () Sakinleştirici, ağrı dindirici maddeler, sedatifler
- sedative
- (Biyoloji) sedatif
- sedative
- {i} yatıştırıcı ilaç
- sedative
- yatıştırıcı herhangi bir şey
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف that which composes or weakens في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {n} sedative
that which composes or weakens
التركية النطق
dhıt hwîç kımpōzîz ır wikınzالنطق
/ᴛʜət ˈhwəʧ kəmˈpōzəz ər ˈwēkənz/ /ðət ˈhwɪʧ kəmˈpoʊzɪz ɜr ˈwiːkənz/
Resimler
المفضلات