Bu kadar çok yardım edebileceğimden emin değilim.
- I'm not sure I can be all that much help.
Bu kadar çok parayı nasıl kazandın?
- How did you get that much money?
Hiç bu kadar çok terledin mi?
- Have you ever sweated this much?
Şimdiye kadar ilk kez bu kadar hapşırdım.
- This is the first time I've ever sneezed this much.
Yüzmenin bu kadar çok eğlenceli olabileceğini bilmiyordum.
- I never knew swimming could be this much fun.
Daha önce aynı anda bu kadar çok para görmedim.
- I've never seen this much money at once before.
... to be much, much higher than what we see now. ...
... Some of them we can build, but they require so much ...