O bizim bitişikte yaşadı.
- She lived next door to us.
O, bitişikte yaşayan adamdır.
- That's the man who lives next door.
Yandaki evde yaşayan adam Mary'nin sevgilisidir.
- The man who lives next door is Mary's lover.
Yandaki evde oturan kız çok güzeldir.
- The girl who lives next door is very pretty.
Tom bizim kapı komşumuz.
- Tom is our next door neighbor.
Tom kapı komşusu kızla evlendi.
- Tom married the girl next door.
Tom bitişikte yaşayan adamla geçinemiyor.
- Tom doesn't get along with the man who lives next door.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
- The boy, upon seeing a butterfly, proceeded to run after it, provoking the anger of his mother, who had ordered him to stay quiet while she gossiped with the lady next door.
Tom'un bitişik komşu olduğunu bilmiyordum.
- I didn't know Tom was next door.
Bitişik komşudaki köpek tehlikeli.
- The dog next door is dangerous.
Try the place next door.