Isadora Duncan öyle zarafetle dans etti ki Avrupa'da dans etmek için davet edildi.
- Isadora Duncan danced with such grace that she was invited to dance in Europe.
Partideki herkes onun zarafetiyle büyülendi.
- Everybody at the party was charmed by her grace.
Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
- Oh, thanks! How thoughtful.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
Bütün bunu yaptığın için teşekkür ederim.
- Thanks for doing all this.
O yemeden önce lütuf dedi.
- He said grace before eating.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Derinden minnettar olduğu için, teşekkürlerini ifade etmeye çalıştı.
- Being deeply thankful, he tried to express his thanks.
Sağ ol, Tom. Sen gerçek bir dostsun.
- Thanks, Tom. You're a real friend.
Sağ ol, Mike. Tavuk sevmem.
- Thanks, Mike. I don't like chicken.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Uğradığın için sağol.
- Thanks for dropping by.
Zarafeti olmayan güzellik kokusu olmayan bir gül gibidir.
- Beauty without grace is like a rose without a scent.
O, hepimizi şaşırtan bir zerafetle dans etti.
- She danced with a grace that surprised us all.
Onun bile özür dileme zerafeti yok.
- He did not even have the grace to apologize.
Amerikalılar Şükran gününde niçin hindi yer?
- Why do Americans eat turkey on Thanksgiving?
Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.
- It's a custom to have turkey at Thanksgiving.
Şükürler olsun bir övgü ifadesi ya da Allaha şükürdür.
- Hallelujah is an expression of praise or thanks to God.
After all I’ve done, a simple acknowledgment is all the thanks I get?.
... - GOOD LUCK WITH THAT. - THANKS, BALDY. ...
... Thanks to HTML 3D CSS, you can see it works great. ...