Harika hediye için teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for inviting me to your birthday party.
İlginiz için teşekkür ederim.
- Thank you for your interest.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for coming.
Geldiğiniz için teşekkür ederiz.
- Thank you for coming!
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Vurulmak istemiyorum.
- I don't want to be shot.
Tom vurulmak üzereydi ama o bunu bilmiyordu.
- Tom was about to be shot, but he didn't know it.
Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
- They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
Adam bir silahla üç kuşu vurdu.
- The man shot three birds with a gun.
Avcılardan biri vuruldu ve hastaneye götürülmek zorunda kaldı ve şimdi hızlı bir iyileşme gösteriyor.
- One of the hunters was shot and had to be taken to hospital, where he is now making a speedy recovery.
Aniden bir silah sesi duyduk.
- All at once we heard a shot.
Çok uzakta olmayan bir silah sesi duyduk.
- We heard a shot not far away.
Sami, karısı Leyla'yı başından iki mermi ile vurdu .
- Sami shot two bullets into the head of his wife, Layla.
Köpek bir mermi gibi uzaklaştı.
- The dog went away like a shot.
Bir yudum tekila istiyorum.
- I'd like a shot of tequila.
Tom bir fırt tekilayı bir yudumda içti.
- Tom drank the shot of tequila down in one gulp.
bkz: teşekkür ederim.
Mac'in harika bir vuruş yaptığını gördük
- We saw Mac make a fantastic shot.
Bana vurmak istiyor musunuz? Devam edin ve en iyi vuruşunuzu yapın.
- Do you want to hit me? Go ahead and take your best shot.
... your time. Thank you to Hofstra University and to Candy Crowley for organizing and leading ...
... Like, "Thank you." [ Laughter ] ...