An unpublished work is like an undelivered present.
- Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.
Where's the package you wanted me to deliver?
- Teslim etmemi istediğin paket nerede?
Tom has already delivered the package to Mary's house.
- Tom paketi Mary'nin evine zaten teslim etti.
In an insistent voice, he asked his brother to hand over the letter and he died.
- O, ısrarlı bir sesle erkek kardeşinin mektubu teslim etmesini istedi ve öldü.
Tom agreed to hand over his gun to the police.
- Tom silahını polise teslim etmeyi kabul etti.